Etkinlik Hakkında

İstanbul'un Kutsal Nağmeleri

Konser Solistleri:

Kudsi Erguner Ney ve Yönetim

Bora UYMAZ Ses

Mehmet Hamdi DEMİRCİOĞLU Ses

İlhan YAZICI Ses

Safa KORKMAZ Ses

Burak SAVAŞ Ses

Hakan GÜNGÖR Kanun

Hasan KİRİŞ Tanbur

Giannis KOUTİS Ud

Michalis CHOLEVAS Yaylı Tanbur

Rıza MİRJALALI Tar

Jacobus THİELE Perküsyon

 

Tanrı aşkı, dini heyecanlar ve ayinler, o inançları oluşturan medeniyetlerin güzel sanatlarına da yansır. Bunun bir parçası olan müzikte de kural değişmez.

Lakin mes, kantat, requiem gibi kilise müzikleri zamanla dini kisvelerinden arınıp, evrenselleşerek tüm konser salonlarında dinlenir hale gelmişken, diğer kutsal müzikler çoğunlukla ait oldukları mabetlerle sınırlı kaldılar.

Buradan hareketle doğan İstanbul’un Kutsal Nağmeleri projesinin ilk amacı, Batı müziğinde olduğu gibi, değişik inançların zengin repertuarlarını da salt birer sanat eseri olarak dinleyiciye sunmak.

Bunun yanı sıra, İstanbul’da asırlar boyudur süregelen dini ve kültürel etkileşimin altını çizmek, paylaşılan ruhani zevkin dil, din gibi farklılıklarının ötesinde olduğunu göstermek, Müslüman, Rum, Yahudi ve Ermenilerin farklı dillerde de olsa, aynı makamlarla eserler bestelediklerini hatırlatmak.

Zira, özellikle XVII. yüzyıldan itibaren musiki ve şiire destek veren, hatta neredeyse tümü şair, bestekar olan padişahların sarayları ile Mevlevîhaneler, sadece Müslümanların değil, her dinin mensubunun yetiştiği birer müzik okuluydu. Angeli Efendi, Zaharya, Asdik Ağa, Moşe Faro, Tanburi İsak Fresco Romano, Hamparsum Limonciyan, Tatyos Efendi, Nikoğos Ağa, Bimen Dergezeryan, Leon Hancıyan, Yorgo Bacanos gibi yüzlerce müzisyen kiliseleri ve havraları için besteledikleri eserlerin yanı sıra günümüzde Türk Müziği olarak adlandırılan Divan edebiyatının şiirlerini de müziğe uygulamışlar, hatta aynı melodilere kendi dillerinde sözler ekleyerek, okumuşlardı. Neyzen Yusuf Paşa’nın meşhur segâh peşrevi İbranice ilahilere nağme olurken, Uri Uri adlı beyati makamındaki İbranice havra müziği İstanbul tekkelerinde de geçilmişti.

Bu paylaşım sadece eserlerde değil, icrada da vardı. Tiryaki veya Fener Patrikhanesi’ndeki hanendelik görevi nedeniyle Lampadarios olarak da bilinen Petraki Péloponnésien aynı zamanda önemli bir neyzendi. Ortodox rahibi kıyafeti ile başta Galata Mevlevihanesi, tüm İstanbul dergâhlarında Neyzen başı olarak saygı görmüştü. Vefatında dervişlerin Patrik’in izniyle Mevlevi ayini okudukları ve tarikat geleneğine uygun olarak yanında bir ney ile defnedildiği de rivayet edilir. Büyük bestekâr Hamparsum Limoncuyan Yenikapı Mevlevihanesi’nde İsmail Dede’nin öğrencisiydi. Ermeni neyzen ve tanburi Oskiyam’ın yetiştirdigi müzisyen silsilesi ise Mesut Cemil Bey’e kadar uzanır.

Bu güzel örneklerin sadece bir devrin nostaljisi değil, yaşamaya devam eden bir gelenek olması dileğiyle.

Kudsi Ergüner

Repertuar:

1. Türkçe sözlü Tevşih

Rast Makâmı

Söz ve Beste: Şeyhül İslâm Es’ad Efendi (1570- 1625)

Zâvil Makâmı

Söz: Yunus Emre (XIII. yy)  Beste: Hacı Nafiz Efendi (1849-1898)

2.  Rumca sözlü Bizans Müziği

Uşşâk Makâmı (Birinci Plagal)

Söz : Anonim  Beste Hanende Ioannis Koukouzelis (1280-1360)

Rast Makâmı (Dördüncü Plagal)

Söz: Davud Peygamber’e inen Zebur  Beste: Petros Peloponnesios  (1730-1777)

3.  İbranice Sözlü Maftirim

Segâh Makâmı

Söz : Davud Peygamber’e inen Zebur, Beste : Haham Yehuda Ben Aroya (XVIII.yy)

Nihavend Makâmı

Söz ve Beste Anonim

4. Ermenice sözlü Şaragan

Acem Kürdî Makâmı

Söz ve Beste anonim

Ferahfeza Makâmı

Söz ve Beste anonim

5. Türkçe sözlü İlâhi

Hicaz Makâmı

Söz: Yunus Emre (XIII.yy)  Beste: Mehmed Kutbuddîn Dede (1862-1914)

Hicaz Makamı

Söz: Aziz Mahmud Hüdaî (1541- 1628)  Beste: Şahabeddin Efendi (XIX.yy)

6. Arapça sözlü ilahi Şuğul

Sabâ Makamı

Söz ve beste : Zekâî  Dede (1825-1897)

Rast  Makâmı

Söz ve Beste : Zekâî Dede (1825-1897)

7. Farsça Sözlü Mevlevî âyini

Rast  Makâmı

Söz: Hafez Şirazî (?-1390 )  Beste: İsmail Dede (1778-1846)

Ferahfezâ  Makâmı

Söz: Mevlânâ Celâleddîn Rûmî (1207-1273)  Beste: Ismail Dede( 1778-1846)